Ağız kuruluğu insanlar arasında genellikle fazla ciddiye alınmasa da nüfusun kayda değer bir bölümünü etkiler ve aslında genel sağlığı tehdit edici bir problem olarak karşımıza çıkabilir. Ağız kuruluğu, tükürük seviyesinin olması gereken miktardan daha az olması sonucunda ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Tükürük ise ağız içinde ihtiyaç duyulan nemi sağlar. Bu sayede besin sindirimi mümkün hale gelir. Ayrıca tükürük, diş çürümeleri ve ağız içi enfeksiyonlar için de önleyici etkiye sahiptir. Dolayısıyla ağız kuruluğu aslında doğrudan insan sağlığını etkileyen ve kişinin birtakım hayati fonksiyonlarını yerine getirmesini engelleyebilen, ciddiye alınması gereken bir problemdir.
Sürekli su içme isteği, boğaz kuruluğu, ağız içinde metalik tat, yanma, yutkunurken ya da konuşurken sıkıntı yaşama gibi durumlar ağız kuruluğunun belirtileri arasında yer alır.
Ağız kuruluğu nedenleri arasında ise aynı anda çok sayıda ilacı kullanmak, bazı romatizmal hastalıklar, ağızdan nefes alma alışkanlığı, AIDS, diyabet, radyasyon ve kemoterapi uygulamaları ile gebelik, menopoz ve andropoz gibi ciddi hormonal değişimler yer alır.
Ağız kuruluğu tedavisi için öncelikle bu rahatsızlığın altında yatan sebep tespit edilmelidir. Örneğin kuruluğa sebep olan etkenin ilaç kullanımı olduğu belirlenmişse çözüm olarak söz konusu ilaçların değiştirilmesi ya da mümkünse dozunun düşürülmesi gibi yöntemlere başvurulabilir. Yani ağız kuruluğunun altında yatan başka bir sebep varsa tedavi için söz konusu sebebin üzerinde durmak gerekir.
“Ağız kuruluğu tedavisi uzun sürer mi?” sorusunun cevabı da yine problemin altında yatan sebebe göre değişir. Çünkü sebebe göre farklı sürelere yayılan tedavi yöntemleri hayata geçirilebilir.
Ağız kuruluğunu önlemek için alınabilecek çok sayıda önlemden söz etmek mümkündür. Bunlardan başlıcaları şu şekilde sıralanabilir:
- Düzenli ağız gargarası yapılarak ağız içindeki nem miktarının yeterli düzeyde kalması sağlanabilir.
- Aşırı sıcak ve baharatlı yiyecekler de kurumaya sebep olabilmektedir. Bu nedenle bu tür yiyecekler öğünlerden mümkün mertebe çıkarılabilir.
- Düzenli ve bol miktarda su içilebilir.
- Aşırı sigara, kahve ve alkol tüketiminden uzak durulabilir.
- Sorunların erken tespit ve tedavisi için düzenli aralıklarla diş hekimi muayenesi gerçekleştirilebilir.